________________________________________
EMP
ELEKTROMANYETİK PALSLER
Derleyen : ÖZHAN ÖNDER (TA3BQ)
Bu yazımızda, Radyo Amatörlerini dolaylı olarak ilgilendiren, fakat bilgi olarak gerektiğine inandığım konulardan birisi olan EMP (ElectroMagnetic Pulse) elektromanyetik palslerden bahsedelim.
Gökyüzünde çok parlak bir ışık gördüğünüzü düşünün. Hiç kimseye birşey olmamış fakat transistorlu radyonuz susmuş, arabanız çalışmamak için inatla direniyor, telefonlarınız çalışmıyor, aydınlatma yok olmuş, eğer sağ kalmışsak birdenbire kendimizi Taş devrinde buluruz değilmi? Tabii anladığınız gibi bir atom bombası patlamasından söz ediyoruz.
Katı maddeden imal edilmiş Solid State of Art yarı iletkenlerin kullanım sahaları, şu an ve gelecekte tüm yaşamımızda etkili olacak boyutlara ulaşmışlardır. Nükleer bir patlamada veya nükleer bir savaşta, yarı iletkenlerin ve yarı iletkenlerle çalışan tüm cihazlarımızın atom bombası ile ne ilgisi olabilir? Bu kuşkuyu duyanların yanılacağını şimdiden söylemek mümkündür.
Tüm nükleer patlamalar, yarattıkları elektromanyetik palsler (EMP) sebebiyle, tüm iletkenlerde yani teller ve kablolarda bir voltaj endüklenmesine ve dolayısıyla bir akıma sebeb olurlar. En şiddetli yıldırım ile mukayese bakımından, EMP'ler 3 milyon volt, 10000 amper
toplam 30 milyar watlık bir enerjiye ulaşabilirler.
Buna göre en şiddetli bir yıldırımın yarattığı enerji EMP'nin yarattığı enerjinin milyonda birine bile ulaşamaz... Konunun daha anlaşılabilir olması için şöyle diyebiliriz; 3 adet 10 megatonluk atom bombası Avrupa kıtasının üzerinde 400 km yükseklikte patlatılırsa, bunun yaratacağı EMP'nin şiddeti Avrupadaki tüm elektriki gücü yok eder, tüm sivil telefon ağı yok olur, tüm ticari radyo istasyonları susar, kıtadaki korunmaya alınmamış herbir parça elektronik cihaz, radyolar, TV'ler, bilgisayarlar, evlerdeki elektronik kontrol cihazları, ofis ve binalardaki elektronik kontrol cihazları, fabrikalar, uçaklar, hastanelerdeki elektronik cihazlar eğer tahrip olmamışlarsa muhakkak hasar görürler.
Bu Palsler ayrıca tüm askerî komuta altındaki kontrol teşkilatı ve muhabere sistemini de hasara uğratacak veya tahrip edecektir.
Elektromanyetik palsler tüm nükleer elektrik santrallarında zincirleme reaksiyonlara sebeb olarak nükleer çekirdeğin erimesi sonucu hasar daha büyük boyutlara ulaşabilecektir. Bu olay tüm santralın kontrol mekanizmasının elden çıkması sebebiyle... Diğer reaktörlerin
erimesi vs vs... Açıkçası herşey bozulacak veya tahrip olacaktır. Nükleer santralları dizayn eden mühendisler böyle bir santraldaki tümdevre kesicilerin aynı anda off olabileceğini düşünmemişlerdir bile, böyle hesaba kitaba sığmaz bir olay ancak nükleer bomba veya patlama ile olabilir...
EMP'nin Karakteristiği:
250 mil tepemizde patlatılacak bir nükleer bombanın ürettiği Gamma ışınları patlamayı takip eden bir-kaç nanosaniyede, saniyenin milyarda biri kadar bir zaman diliminde, atmosferdeki möleküllerin elektronları ile çarpışmadan önce kilometrelerce yol alır. Böyle bir çarpışma 2000 mil çaplı, 6 mil kalınlığındaki bir bölgede meydana gelir... Bu çarpışma ile hızlanan elektronlar dünyanın manyetik sahasına ulaşınca Compton etkisi denilen bir olaydan ötürü dünyaya doğru hareket eden elektromanyetik palsler üretirler... Çarpışma alanının çok geniş olması dünya üzerinde de çok geniş bir bölgenin bu elektromanyetik sahanın etkisi altında kalmasına ve metrekare başına 50,000 voltluk bir gerilim şiddetine maruz kalmasına sebeb olur. Elektromanyetik palslerin etkiliyeceği en önemli yerlerden birisi de elektrik hatları olacaktır. Elektrik hatları boyunca devam ederek Elektrik santrallerindeki jeneratorleri bunlarla ilgili devreleri, kontrol tablo ve masaları vs.vs...
Elektrik enerjisi yok olunca, soğuk hava depolarındaki dondurulmuş yiyecekler bozulacak, bu yiyecekleri kurtarmaya teşebbüs edecek taşıma işlemlerini yapan taşıyıcıların ateşleme sistemlerinin bozulması sebebiyle hareketsiz kalmaları hemen hemen tüm yaşam için gerekli olanları yok edecektir. Yerdeki ve havadaki uçaklar, elektronik kontrolları ve uçuş aletlerinin bozulması yer kontrol cihazlarının bozulması sebebiyle atıl kalacaklardır, havadakiler aletle uçuştan vazgeçerek kendilerini yere indirmeye çalışacaklardır. Sanki bir bilgisayar oyunu gibi değilmi?
Bütün bu felaketlerin bir kısmından kurtulmak için gerek sivil gerekse askeri Otoriteler ve bunlarla beraber çalışan konu ile ilgili firmalar birçok koruyucu sistemler geliştirmişlerdir. Bu arada yarı iletken imalatçıları da radyasyon korumalı yeni yarı iletkenleri üreterek koruma sağlamaya çalışmaktadırlar. Bu çalışmalar zaman ve para harcayarak yapılmaktadır, bu durum her ilave koruma için maliyeti arttırmaktadır. EMP koruması için sivil ve askeri tesislerin binalarını tümü ile şiltlemek, yani Faraday kafesi içine alarak mümkün görülmekle beraber çok büyük harcamalara sebeb olacağı da açıktır...
Uçaklar ve füzelerin nasıl korunacakları konusunda henüz bir fikir birliğine varılmış değildir. Bunların dış metal kaplamalarının içerdeki elektronik cihazları ve bilgisayar sistemlerini koruyacağı düşünülmekte ise de bunların da EMP'ye karşı tam bir koruma sağlıyamayacağı anlaşılmaktadır. Daha kalın kaplamaların ise ağırlık sebebiyle mümkün olamayacağı da bilinmektedir. Bunun yerine Elektronik devrelerin yeniden dizaynı ve EMP'den daha çok etkilenen küçük luplar yerine daha az etkilenen düz hatlar halinde yapılmasının daha fazla koruma sağlıyacağı anlaşılmıştır.
Etkili Şiltlemenin parametreleri olarak belirtilen Emilme (Absorbsion) ve Yansıma (Reflection) formüle edilirse SE = A + R olduğu yani bunun Absorbe ve Yansıyan enerjilerin toplamı olduğu ortaya çıkarılmıştır. Saf metal levhaların EMP‘lerin %99’unu emdikleri ve % 1’ini de yansıttıkları yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır. Metallerle karıştırılmış plastiklerin ve metalik boya ve spreylerin, hatta baskı tel kafeslerin bile % 80 emme ve % 20 yansıma sağladığı anlaşılmıştır. EMP’lerin ve elektromanyetik saha etkilerinin Fizikçilerin rüyası olduğunu ileri sürenlerin aşağıdaki olayı incelemelerinde yarar vardır;
Otobüs imalatçısı bir firmanın, yeni ürettiği otobüslerden birinin deneme sürüşünde bir problem ortaya çıktı, bir tepeyi geçip aşağıya doğru devam eden otobüsün şoförünün büyük gayretlerine rağmen frenlerinin tutmadığı ancak tepeden aşağı düzlüğe inildiği zaman frenlerin normal durumuna döndüğü saptanmıştı. Yapılan birçok araştırma ve terstlerden sonra o civarda bir TV vericisinin çalıştığı ve yayın patern lobunun tepeyi yalayarak geçtiği anlaşıldı ve buradaki kuvvetli hüzmeden dolayı varolan elektromanyetik sahanın otobüsün elektronik fren kontrol devresindeki mikroprosesörün çalışmasını engellediği ve frenlerin kilitlenmesine sebeb olduğu bundan dolayı frenlerin tutmadığı kesin olarak ortaya çıkarıldı. Firma bu devrelerin bulunduğu elektronik aletin bulunduğu bölmenin şiltli olduğunu ileri sürmüştü. Ancak burada şilt olarak grafitli plastik levhalar kullanılmıştı.
Bu denli küçük bir TV sinyalinin böyle bir etkisi olduğunu gördükten sonra bir EMP ‘nin neler yapabileceğini anlamak zor olmıyacaktır zannediyoruz.
Askerler EMP ile çok daha fazla ilgilendiler ve Kara Ordusu Maryland’de, Aldelphi’de bir Aurora Test tesisi kurdu. Deniz Kuvvetleri Casino and Gamble-2 adı ile X-ray ışınlarını incelemeye başladılar, Hava Kuvvetleri ise hepsinden daha fazla bu projelere önem verdi ve Tresle adını verdikleri bir proje ile ortaya çıktılar. Bu projede
12 katlı (118 feet), 58 metrekarelik bir alanda kurulan bir uçak bağlama rampası inşa edildi. Trestle rampası 30 x 30 cm.lik ağaç kolonlarla ve tek bir çivi kullanılmadan, tek bir metal parçası olmaksızın kuruldu. Kullanılan ağaçlarla 4000 evin doğramalarının yapılması mümkündü. Kuleye 550.000 pound ağırlıkta uçaklar rahatça bağlanıyordu. New-Mexico’daki Kirtland Hava Üssünde kurulan kule yaklaşık olarak 58 milyon dolara mal olmuştu. Kule 2 adet 5 milyon voltluk palsler üreten ve bu enerjiyi, deneme yapılan uçağın etrafındaki tel transmisyon hatlarına göndererek bu palslerin uçağa yapacağı çeşitli etkileri inceleniyordu. Uçağın etrafına yerleştirilmiş olan Sensorlar uçaktan aldıkları dataları Fiberoptik bir hatla uzaktaki, çok iyi şekilde şiltlenmiş binalardaki bilgisayarlara gönderiyorlardı. Bu denemelerde B-52’lerin OAS (Offensive Avionics System)‘leri bu palslerle incelendi.
Gelecekte EMP etkilerinin daha da iyi anlaşılacağı ve önlenmesi için her türlü çabanın gösterileceği, hür dünya insanlarının en büyük umudu olarak halen üzerinde çalışılmaktadır.
Devamını "Yıldırım Palsleri" olarak ele alacağız.
73’s de Özhan TA3BQ
Linkback: https://www.radyoamatorleri.com/index.php?topic=844.0