Merhaba,
Yaşadığımız depremde de Japonlar yanımızda oldu. Diğer bir sürü millet de.
Başsağlığı ileten o kadar yabancı amatör radyocu oldu ki..
Tokyo Belediyesi itfaiyesinden bir ekibin bile ülkemize intikal etmiş olduğunu öğrendim Japon amatörlerden.
Doğrusu biraz da kafa dağıtmak için 160 metreyi denemeye karar verdim.
160 metre 160 metre diyen bir (eski) arkadaşım vardı. Ona durumu anlatmak için epey bir bilgi edinmiştim.
Ne yaptım? Bir tane "balık oltası" anteni aldım. Ama bunun farkı şu, "anten" deli, oltanın ucuna tutturulmuş değil, oltanın içinde. Bunun kutusuna, anten kısmına 40 metre kablo bağladım. GND yani topraklama kısmına da çeşitli bantlar için çeyrek dalga boyutunda başka teller bağlayıp radyal yaptım.
Ekvator Ginesi'nden deneme yaptığım ilk gece PSK reporter sinyalimin Kuzey Avrupa ve Güney Afrika'ya gittiğini gösterdi. Ama kimseyu duymadım.
Güney Afrika'da yaşayan bir amatör, iyi bir sisteme sahip, bana ulaşmaya çalışmış. Ama duyamadım.
İkinci gece. Sırf deneme amacıyla CQ CQ sinyalini göndermeye başladım FT8'den.
Bir kaç dakika sonra tık ekranda bir kırmızılık.
Nasıl yani, ne demek bu bakışları attım,
Çağrıma yanıt veren, yanıt vermekle kalmayıp 73 de veren istasyon Japonya'dandı.
Oldukça şaşırtıcı.
Zira benim "sistem", derme çatma, hesabı kitabı yapılmamış bir "long wire" anten.
Anten analizatörüm, SWR metrelerimi Türkiye'ye gönderdiğim için, bu tel parçasının hangi frekansta rezonansa geldiğini bile bilmiyorum.
Çin işi ucuz analizatörün yanısıra sahip olduğum başka bir analizatör, ben frekansı girdiğimde kabloyu uzatmam ya da kısaltmam gerektiğini de bildiriyordu. Ama yanımda yok.
Sadece 100 watt ve bir "long qire" anten.
Japon'un ardından Girit adasından bir de Yunanistan çağrısı geldi. O da iyi gitti.
Sonra bir Japon daha.
Japonyalar -17 ve -19, Yunanistan da -17 verdi.
Çok da kötü değil. Hatta iyi bile.
Linkback: https://www.radyoamatorleri.com/index.php?topic=6992.0