Tarih: 08/09/2010 10:42
Bu yazılanları okudukça bazı insanlar için ehliyetin bir araç değil amaç olduğunu anladım. Sürücü belgesi, arabayı kullanabildiğinizi gösteren, araba kullanmak gerekli bir araç. Telsiz ehliyetide telsiz kullanmak için bir araç. Ben şunu anlamakta zorlanıyorum, A sınıfı ehliyet sahibi B sınıfını neden küçümser? Ve A sınıfı olmak için bin bir takla atan insanlar var.Bunlar HF'e uzak, hayatında sadece sağdan soldan 7.092 yi duymuş, HF cihazın mandalına basmamış ve basmakta istemiyor. O zaman A sınıfı takıntısı niye? Çok statülü bir şey galiba. Ben kamyon-tır şöförünün araba ehliyetli birine hava attığını görmedim. İkisininde amacı farklı. Biri bu işten para kazanıyor diğeri işine, pikniğe denize giderken kullanıyor. Ben kursa gidip E sınıfı ehliyet alsam ve hiç ağır vasıta kullanmasam neye yarar.
Bu torpille veya başka bir şekilde A sınıfı ehliyet alan kişiler zamanla komik durumlara düşebiliyorlar. Daha öncede dediğim gibi herkes işine bakarsa sorun kalmaz.
Sizinde tanıdığınız biri var. TB1CIG. Bu arkadaş yıllar öncesinde de söylüyordu, halende söylüyor fikri değiştimi bilmiyorum, "ben HF sevmiyorum o nedenle B sınıfı ehliyet bana yeter". Sizce sınava girse A sınıfı ehliyet alamaz mı? Bence girmesine gerek yok vesikalık fotosunu gönderse lisansı adresine gelir.
Birde bu elinde telsiz kendine gizemli süsü veren insanları anlamıyorum. Gizemli insan gizemini belli etmez. Zaten artık telsizle bu işleri bağdaştırmak çok yanlış. Google earth ile evinizin çatısındaki kargayı bile görürken, cep telefonları ile basında çıkmış bu kadar dinleme varken, kriptoloji bu kadar ilerlemişken kim ne yapsın senin analog cihazını.
"Bu arada TÜBİTAK popüler bilim kitaplarından Süleyman Sevinç in yazdığı "Enigma" diye bir yayın mevcut. Nazilerin kullandığı şifreleme teknolojisinin ingilizler tarafından nasıl çözüldüğünü anlatan güzel bir kitap. Meraklısı okuyabilir. 4.5 TL, ciltli isterseniz 6.5 TL."
Son olarak, serbes in yazdıklarına yanıt:
Evet insanların fikirleri uyuştuğu zaman bir araya gelip bir takım aktiviteler yaparlar. Bunlar yasal zorunluluklar içerisinde ve insanları rahatsız etmeden yapılabilir. Ama şu andaki durumu basit bir örnekle anlatacağım.
Bir derneğimiz olsun. Adı Kahve Oyunlarını Sevenler Derneği kısaca KOSD
Bu derneğin bünyesinde toplanan insanların bazıları king, bazıları batak, 51, okey, 66 gibi oyunları sevsinler.
Ancak yöneticiler diyor ki, KOSD adı altında bu dernek bünyesinde Briç oynanacak. (Briç biraz zor bir oyundur malumunuz). Briç oynayında nasıl oynarsanız oynayın.Oyunu anlatan yok, kitabı yok, eğitimi yok..... Ama ben 66 seviyorum (hakkaten severim).Ve 66 cı ve diğer oyunları seven insanlar ise buna isyan ediyor. Bu derneğin adı KOSD. Briç sevenler derneği değil. Sonra noluyor? 66 cılar bir araya gelip açık açık 66 oynuyor. Ve bu saçmalığa isyan edip, dernek lokalinde değil, hacı mehmet ağbeyin kahvesinde toplanıp oynamaya başlıyorlar. Bir grup kurup yurtdışında 66 turnuvasına kendi imkanları ile gidiyor, değişik aktivitelerde bulunuyorlar. Ama yönetim diyor ki;
"siz briç oynamalısınız ama napalım madem 66 oynuyorsunuz bunuda ancak dernek lokalinde bizim adımıza oynayabilirsiniz"
Birde şu var, bu kişilerle 66 oynamak sakıncalıdır. Oynayan hakkında işlem kaçınılmaz olur"
Siz şimdi bu durumda ne yapardınız?Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş Yap Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapBence mahalle kahvesine gidin, süleyman dayı ile çayına 66 oynayın. Hem muhabbetinizi yapın, çayınızı sigaranızı için, hemde güzel vakit geçirin....Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da
Giriş YapBiraz uzun oldu kusura bakmayın
73....
Barış