TRUNK sisteminde kimler konulabilir? belirli bir izni var mıdır? PMR gibi, her TRUNK cihazı eline alan konuşabilir mi? Resimlerin Görüntülenmesine İzin Verilmiyor.
Üye Ol ya da Giriş Yap
Elbette eline alan konuşamaz. Yakın geçmişte ticari bir firma telsiz kullanmak istediğinde ücreti karşılığında 1 frekans tahsis ediliyordu. Zaman içinde frekans yetersiz kaldı, trunk sistemi daha iyi bir çözüm getirdi. Hatta artık kolay kolay frekans tahsis edilmiyor, GSM kullanılsın diye. Çok telsiz ruhsatı da iptal edildi zaten.
Yazıyı defalarca okumama rağmen sürekli kanal değişmenin ne işe yaradığını hala düşünür dururum. Her grup belli bir boş kanalda sürekli kalsa ne değişecektir? Bu konuyu biraz tartışalım belki daha iyi anlarım.
Yanlış anlaşılmış, Sürekli kanal değiştirmek amaçlı kullanılan bir sistem değil. Bütün olay şu;
UHF bandında Kendisine frekans tahsis edilmiş 20 tane firma olsun. 20 ayrı frekans (25Khz aralıklı) , Örnek,
400.000 KHz ... 1 . Firma
400.025 KHz ... 2 . Firma
400.050 KHz ... 3 . Firma
400.075 KHz ... 4 . Firma
400.100 KHz ... 5 . Firma
400.125 KHz ... 6 . Firma
.
.
400.475 KHz ... 20 . Firma
Bu firmaların muhaberelerini istatiksel olarak gözlediğinizde, kimisi şu an, kimisi 10dk sonra, kimisi saatte 1, kimisi günde 5 defa .... gibi farklı zamanlar için farklı yoğunluklarda görüşürler. Ama daima görüşme olmayan boş frekanslar vardır. Mesela 20 ayrı frekans için aynı an için kullanılmayan, boş olan 13 tane frekans (firma) olsun. Hangi firma olduğu önemli değil ama genelde boş olan 13 frekans hep mevcut. Bu kimi zaman 3. firma boş olur (400.050), kimi zaman 15. firma kimi zaman 8. firma gibi.
Yani,
20 frekans tahsis edilmiş ama 13 tanesi genelde boş duruyor. O zaman aynı anda muhabere için 7 frekans yetecektir, diğer 13 ünü iptal edelim. Peki bu 7 frekansı 20 firmaya nasıl paylaştıracağız. Bilinen usulde muhabere ile bu mümkün değil.
O zaman şöyle bir usul uygulayalım.
7 muhabere frekansı var ve bu muhabereyi yöneten bir trafik polisi var. Boş olan frekansları daima gözler ve suskun olan firmalara tahsis eder. Anca suskundurlar yani frekans boştur. Herhangi bir firma konuşmak istediğinde (mandala bastığında) aynı firmanın diğer cihazları bunu duyacaktır (diğer firmalar aynı frekansda olsa da duymaz) ancak trafik polisi o frekansı meşgul gördüğünden o frekansa çektiği başka firmalar var ise hemen onları diğer boş bir frekansa yonlendirir.
Bütün bu yonlendirmeler merkezdeki bir akıllı sistem tarafından (trafik polisi) ilgili cihazlara data göndererek sağlanır.
Bu şekilde frekansların sürekli takibi ve cihazların ilgili frekanslara kanalize edilmesi ile muhabere daha az frekansda sağlanır. Yani frekans değişimini kullanıcı yapmaz.
Sistem cihazları sürekli data alışverişi yaptığı için ekstra imkanlara da olanak sağlar. Mesela kişisel çağrı, özel görüşme gibi. İlgili iki kişi birbirini özel görüşmeye çağırır ve diğer cihazlar o frekansa çekilmez vs vs.
-------------
Bu frekans paylaşımı sistemine benzer bir sistem telefon santrallerinde de kullanılır.
Örneğin 10.000 aboneli bir santralin aynı anda aktif kullanıcısı (ahize kaldırmış kullanıcı) sayısı genelde 3500-4000 civarındadır. Bu durum kimi zamanlar bu rakama çıkmaz bile. Güne, zamana göre değişir.
Santral bu sebeple aynı anda 4000 kişiye hizmet verebilir (örnek sayı). 4001. kişi ahizeyi kaldırdığında çevir sesi alamaz, veya o an o santrale dışarıdan ulaşmak isteyen biri dıt dıt dıt (hata sinyali) alır.
Bu durum 99 depreminde herkesin dikkatini çekmiştir sanırım. Ahizeyi kaldırırsın çevir sesi alamazsın, veya uzak şehirlerden sana ulaşmaya çalışan yakınların bir türlü irtibat kuramaz, uzun bekleyişten sonra dıt dıt dıt duyar. Keza GSM cihazları ekranlarında "şebeke meşgul" ikazı alırsın.
Yine bayram, kandil gibi günlerde de benzer durum yaşanır.
Yani tüm bunlar trunk sistemi ile benzer konulardır. Aynı anda kullanılmayan abonelere hizmet verme gereği olmadığından, aynı anda hizmet daha düşük kapasite ile çalışılmasıdır.