TSUNAMİYİ ‘ERKEN UYARI’ DUYURACAK
Amatör telsizciler şu günlerde ise ‘erken fırtına uyarı sistemi’ üzerinde çalışıyor. 2004 yılının sonlarında erken uyarı sisteminin devrede olmamasından dolayı Güney Asya’yı vuran tsunami felaketinde 200 binden fazla insan hayatını kaybetmişti. Böyle bir felakete karşı savunmasız kalmamak için gemilere birer alıcı yerleştirilecek. Bunlar denizdeki durumu anında Meteoroloji Müdürlüğü’ne iletecek. Fırtına, kasırga ya da tsunami bilgisine göre hem gemiler hem de kıyılarda yaşayanlar uyarılacak. Hatırlanacağı üzere İstanbul Kuştepe’ye hava tahminleri için yerleştirilen 3 milyon dolarlık meteoroloji radarı yıldırım düşmesi sonucu imha olmuştu. 2004’te erken uyarılamayan İstanbul kara teslim olmuştu. Meteoroloji Müdürlüğü’ndeki sisteme eklenecek APRS yazılımı denizdeki hareketleri amatör telsizcilere otomatik olarak geçecek. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile protokol imzalandı, şimdi gemilere alıcıların yerleştirilmesi ve bilgilerin telsizlere ulaştırılması üzerinde çalışılıyor.
Felaketlere karşı koordinasyonun sağlanması için kurulan komisyonda yer alan ilk dernek TRAC. 1988’de oluşturulmasına rağmen komisyon ilk toplantısını 17 Ağustos depreminden 4 ay önce yapabildi. Nisan 1999’da bir araya gelen Emniyet, Jandarma, Türk Telekom ve TRAC depremin ardından toplantılarını daha da sıklaştırdı. Bir buçuk ayda bir toplanan komisyona şimdi GSM operatörleri, uydu telefonu hizmeti verenler, sahil radyo da dâhil oldu. Deprem bilimciler önümüzdeki 30 yıl içinde 7’nin üzerinde şiddete sahip deprem bekliyor. Alt yapıdaki tahribatın durumuna göre bu komisyon farklı felaket planları üzerinde çalışıyor. Amaç muhtemel bir afette haberleşmenin sorunsuz sağlanabilmesi. GSM operatörlerinin devre dışı kalmasının geciktirilmesi, cep telefonlarına tek bir noktadan “Şu bölgeye tahliye olun.” gibi uyarı mesajı gönderilmesiyle sağlanacak. Bu ise sadece yönetici düzeyindekileri kapsayacak. Ancak henüz istenilen aşama katedilemedi
Böyle bir felakete karşı haberleşme noktasında savunmasız olunduğu Körfez Savaşı esnasında anlaşılmıştı. Diyarbakır’dan Adana’ya bilinmeyen bir cismin yaklaştığı haberi aktarıldığında bu şehirde sirenler çalmaya başlamış, panik bir anda bütün şehre yayılmıştı. Telefonlar kilitlenmiş, irtibat tamamen kopmuştu. Yabancı cisim, şehre yakın bir bölgeye düşen Patriot füzesiydi. Bir süre sonra alarmın yanlış olduğu Diyarbakır’da anlaşılır ancak bu bilgi bir türlü Adana’ya geçilemez. Sirenler de susturulamaz. İşte bu sırada devreye hemen amatör telsiz ekibi girer. Kısa dalga frekans üzerinden önce Gaziantep’e bilgi aktarılır, ardından Adana Valiliği’nde kurulan Hareket Merkezi’ne. Sirenler 6-7 dakika içinde susturulur ve panik sona erer.
Diyarbakır Bölge Hareket Merkezi’ndeki istasyonu kuran kişi Aziz Şasa. Amatör telsizci Soyhan Erim’e göre, Aziz Şasa’nın görevi “Herhangi bir ülkeden ya da Irak’tan saldırı olması durumunda ikaz alarm servisine destek olmak.” idi. Kurulan ağ sayesinde o dönem telefonların çalışmaması durumunda bölgenin haberleşme altyapısı tesis edilmiş oluyordu. Patriot füzesi paniği de amatör telsizciler sayesinde sona erdirildi.
TRAC Başkanı Aziz Şasa, diğer haberleşme araçlarının devre dışı kalacağı için doğal felaketlere ve savaş durumlarına her an hazır beklediklerini, birçok deprem ve sel felaketinde görev aldıklarını söylüyor. Körfez Savaşı yıllarında kendilerinden yardım isteyen İçişleri Bakanlığı’na destek olduklarını hatırlatarak, “Güneydoğu’da telsiz istasyonları kuruldu. 1991’de Diyarbakır Bölge Hareket Merkezi’ne koordinasyonu sağlamak için telsizciler sevk edildi. Adana, Trabzon ve Gaziantep gibi illerde arkadaşlarımız hazır duruma getirildi. Ekipler hem birbiriyle hem de Ankara ile irtibat halindeydi.” diyor
Linkback: https://www.radyoamatorleri.com/index.php?topic=2510.0