Evrensel Bir Hobi
Ayni hobiyi paylaşıyor olmamızın biz Radyo amatörlerine kazandırdığı birçok hasletler olduğu muhakkaktır, bunlar arasında arkadaşlık sevgi ve saygısı önemli bir yer tutar, bilgi paylaşımı da bundan az önemli değildir ve açıkçası en azından böyle olmalıdır diye düşününüyorum..
Her zaman söylediğim ve yazdığım gibi Radyo amatörlüğü Evrensel bir hobidir..Bu hobi hepimizin yani hobiyi paylaşanların sevgi ile, dayanışma ile hoşgörü ile yürütmesi, desteklemesi, yüceltmesi bu yöndeki çalışma ve gayretlerini esirgememeleri en önde gelen düşüncemiz olmalıdır…
Radyo amatörlüğü dinamik bir hobi olarak bir gönül işidir, bir vefakarlık işidir, bir cefakarlık işidir, bir
özveri işidir, böyle olunduğunda güzelleşen bir hobidir, böyle algılarsanız zevk alırsınız, zevk verirsiniz ve işte bu sizi mutlu eder...Hobiyi paylaşan her arkadaşınız çalışmalarınıza şu veya bu şekilde az veya çok katkıda
bulunmuştur, size veya bir arkadaşınıza yardımcı olmuştur...Kimin az kimin çok katkıda bulunduğuna
bakılmaksızın her amatör arkadaş elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalı, buna devam
etmeli, amatör adayı veya lisansını almış gençleri de bu yolda teşvik etmeli ve bu özelliklerle yetiştirmelidir..
Radyo amatörünün sohbeti yerli yerinde ve içi dolu olmalıdır.. Geyik muhabbetinin konuşmalarımızda pek fazla yer tuttuğunu hepimiz bildiğimiz halde, bundan maalesef hiç birimiz kaçınamıyoruz, Konfüçyüs der ki :
“Bir işi yapmanın üç yolu vardır : Birincisi “Akıl yürüterek “ ki en doğru en saygı değer olanıdır,
İkincisi “ Benzeterek” ki en kolay olanıdır, Üçüncüsü “ Tecrübeyle” ki en acısıdır”
Hobinin aşıklarının hobinin aşıklarına hatırlatabileceği, anlatabileceği hatıralarımız arasında olması gereken güzel şeyler olmalı hayatımızda, bunların güzel şeyler olması için de güzel şeyler yapmalıyız, yetişmekte olan gençlere Radyo amatörlüğünün en büyük hasletlerinden birinin, büyüklerine yani Ağabeylerine, söz ve hareketleri ile yaptıkları davranışlara dikkat etmek olduğunu ve böyle davranmaları gerektiğini gerek daima söyleyerek gerekse ikaz yolu ile muhakkak öğretmeliyiz...Bu öğretiyi yapmadığımız zaman bunun vereceği sıkıntıları eğitmeyenler dahil her nesil Radyo amatörleri giderek derinden ve üzülerek duyacaklar ve yaşayarak öğreneceklerdir...
Bir çok birlikte ve beraberce yapılan çalışmalarda, yani grup çalışmalarında, saha çalışmalarında, özellikle
de yabancılarla yapılan çalışmalarda bir Türk radyo amatörü olduğumuzu unutmamamız gerektiğini hatırlatırım..
Kimin elini taşın altına daha fazla koyduğu tabiidir ki önemlidir ama yapılan işin uygun bir
şekilde yapılmasını sağlamanın yolunu hep beraber bulmalı ellerimizi hep beraber taşın altına koymaya çalışmalıyız... TA' ların, TB' lerin gelişmesi, eğitimi, ilerlemesi için zamanını, emeğini, göz nurunu harcayarak uğraşan Ağabeylerimizin bu emeklerine saygı duymamız, bu saygı ve sevgimizi her fırsatta göstermemiz en azından bir teşekkürü çok görmememiz onları mutlu edecek tek ve en güzel yoldur unutulmaması gereken güzel bir deyim vardır; Marifet iltifata tabidir....
Her insanın her konudaki kabiliyeti ayni değildir ve olması da mümkün değildir, esasen bu bakımdan hizmet veremeyenleri, yapamayanları, elini taşın altına koymayanları, şu veya bu sebeple fırsat bulamayanları suçlamak gibi bir düşünce ve davranış içinde olmamamız gerektiğini düşünüyorum, çünkü herkes kabiliyeti, bilgi birikimi oranında ve çalışma azmi ile hizmet verecektir, kabiliyeti ve bilgiyi arttırmanın yolunun onları iyi eğitmekten geçtiğini biliyoruz, bu her zaman böyledir, böyle olmuştur ve böyle olacaktır..
TA' mızda TRAC var, TA'ların radyo amatörlüğüne başlamalarından çok önce kurulmuş, bu uğurda büyük çabalar harcamış bir dernek olarak bu hobiye büyük katkıları olan TRAC, ama demokrasi düşüncesi ağır basmış ve TRAC hegemonyasını kabul etmeyerek Bölgeler kendi Derneklerini de kurmuşlardır, kuruyorlar, kuracaklardır. Bunlar gelişimin en açık en net işaretidir, yoludur, yordamıdır ve daima olacaktır, hiç kimse, her Radyo amatör topluluğunun kendi yönetim biçimlerini seçmelerinin ve kendilerini yönetme hakları olduğunu unutmamalıdır, bunların her biri Dernekler kanununu, Radyo amatörlüğü ile ilgili kanunları ve yönetmelikleri, bölgesel özellikleri ve yaşantıları da göz önünde bulundurarak kendi yönetmeliklerini yapacaklardır, tabiidirki TRAC' la fikir alışverişinde belki bulunacakladır ancak bu alışverişin boyutu ve kapsamı, varlığı veya yokluğu TRAC' ın yöneticilerinin kendilerinden ayrı olarak Dernek kurulmasına olumlu tepki vermeleri ve varsa yardımlarını esirgememeleri ile mümkün olacaktır, aksini düşünmek dahi beni ve benim gibi düşünenleri rahatsız ediyor.. ....Bu Bölgesel Dernekler de çalışmalarında gençlerin katkılarını sağlamak, birlik beraberlik içinde olmalarını temin etmek, onları özendirmek görevine devam edeceklerdir...Zaman içerisinde bu kurulan bölgesel Dernekler birleşerek Federasyonları kuracaklardır çünkü gelişimin en tabii sonuçlarıdır bunlar, aklın yolu birdir, birlik ve beraberlik güçlenmenin, söz sahibi olmanın kaçınılmaz yollarından biridir bunu böyle kabul etmek en doğru seçim olacaktır..
Aşılmaz, geçit vermez zannedilen dağlara röleler kurarak Anadolu radyo amatörlerini birbiri ile kucaklaştırmanın, kaynaştırmanın tabii ki çok büyük zevki sevinci mutluluğu vardır, hele bu röle çok geniş bir kapsama alanında çalışıyorsa değmeyin keyfimize, ama sen böyle başarılı bir çalışma yaptın diye de kendine bir paye beklememelisin, başkaları niye yapmıyor gibi bir düşünce içinde olmamalısın çünkü yapamayanları yerme hakkımız yoktur ve olamaz da ...
Yaptığın işin gururu ve sevinci, mutluluğu sana yetmeli bununla iftihar etmelisin, herkesten takdir beklememelisin, takdir bazen seslidir, alkışlarla gelir, bazen sessizdir tebessümlerle gelir , bazen de yazılıdır tebriklerle gelir, ama daima vardır, olacaktır, bu takdirler bir şekilde sana döneceklerdir hiç merak etmemeli ve üzülmemelisin...
Bu gibi çalışmalarda birlik ve beraberliğin temininde gençlerin de bu ruh içinde davranmaları ve “ Ben bu işi tek başıma kendimde yaparım bölgesel çalışmalar, birlik falan bana vız gelir tırıs gider bunlar fasa fiso işlerdir ” gibi ayrımcılık ve egoistlik kokan düşünceler ve söylemler içinde olmamaları gerekir...Bu tip çalışmalar içinde olanlar, bu davranış biçiminin kendilerine geçici olarak bir şeyler sağladığını zannederler ama bu tamamen yanlıştır çünkü kendi bindiği dalı kesen daima düşer, toplumundan uzaklaşanların daima yalnız kaldıklarını kısa Radyo amatörlüğü geçmişimizde hep beraber defalarca gördük, bilirsiniz “Sürüden ayrılanı kurt kapar” derler...
Bundan dolayı gençlerin bireysel çalışmalar içine girmekten ziyade toplu ve bölgesel çalışmaları hiçbir zaman, baltalamak bir yana, en ateşli taraftarı olarak gerekeni yapmaları daima kendi menfaatlerine olacağını her zaman söylemişimdir..
Yaptığınız işleri, yardımları, bu işlerinizi, hizmetinizi görenler anlayanlar olduğu gibi şu veya bu sebeple veya kendilerine göre bir sebeple ilgilenmeyenlerde olacaktır, hatta bu ilgisizlik etrafınızdaki çok yakın arkadaşlarınızda bile olabilir..Daha da kötüsü yaptığınız hizmete, çalışmalara gülenler, sizinle dalga geçenler bile olacaktır..Biz bunları da gördük..Sizin tüm bu olumsuzluklara vereceğiniz en iyi cevap hizmete devam çalışmaya devam etmek olmalıdır..
Olumsuz davranışlara dargınlık, kırgınlık, hırçınlık göstermek, şikayet etmek hatta suçlamak gibi bir davranış içinde olmak bu hobiye gönül vermiş olanlara yakışan bir davranış biçimi değildir..Tabiatıyla tüm bu söylediklerimin aksini yapanlar aksini düşünenerek hareket edenlerde olacaktır onların düşüncelerine de saygılı olmalıyız, ancak bu tutumlarunun yanlış olduğunu da söylemekten çekinmemeliyiz ..
Radyo amatörünün en büyük hasletlerinden biri ve öncelikli olanının , birbirlerinin düşüncelerine saygılı olmaktan geçtiğini düşünüyorum...
Bizler Radyo amatörleri bu hobiye gönül vermiş bireyler olarak hoşgörü, karşılıklı sevgi ve saygı içinde olmak zorundayız, bizim odaya gelenler, sizin odaya gelenler, bizim Dernekten olanlar, bizim Dernekten olmayanlar, bizim Konferans odamız, sizin Konferans odanız, bu gibi hizipleşmeler gelişmeyi, arkadaşlıkları, dostlukları daima bozmuş, bölmüş, parçalamış düşünce ve davranışlardır, bunu böyle bilirsen ne ala ama sen bir Konferans odası kurdun diye tüm Radyo amatörlerinin senin Odana bağlanma mecburiyeti olduğu düşüncesi ve eylemi içerisinde isen, hegemonyan altına alıp emir kulu yapabileceğini, kendinin çok bilgili diiğerlerinin teknoloji özürlü olduklarını zannediyorsan, böyle bir söylemde bulunmağa cüret ediyorsan buna en hafif tabiri ile edepsizlik denir…Her zaman bir ekip çalışmasından bahsedip, bu çalışma içinde olduğun kişilere tepeden bakmak onları kırmak gücendirmek, saygı beklerken saygı göstermemek, uzaklaştırmak ancak çok egoist ve hatta hangi yabancı bir takım kurumlara hizmet edenlerin işi gibi olması bir yana , bir radyo amatörünün bu denli edepsiz olma hakkı yoktur diye düşünüyorum. Bu davranış biçiminde olanların yalakaları da olmuştur, olacaktır, bu tipler onlara kemik atmadığınız zaman da bile patronundan yana olacaklar ve size saldıracaklardır..Hiç aldırmayınız çünkü “İt ürür kervan yürür”..
Bu tıynetteki bir takım amatörlere yağcılık, yalakalık yapmak şerefli bir radyo amatörüne yakışmadığı gibi diğerlerinin gözünde de küçük düşürücü olduğu muhakkaktır… Birlik beraberlik başka şeydir, hegemonya kurmak başka şeydir, ekip çalışması yapma iddiasında olanların içinde bunu idrak edemeyenler de yalnız kalmaya mahkumdurlar ve zamanla yalnız kaldıklarını da göreceklerdir...
Herkes hobisini bildiği gibi yapsın ama deneyimlere , denenmişlere, denemişlere, ve en önemlisi Ağabeylerinizin söylemlerine dikkat etmek, kulak vermek gerekir ve , ayni yolları tekrar denememek boşa emek sarfetmemek için bunları takip etmenizin gerekli olduğunu düşünüyorum..
Bu sohbete yine devam ederiz, sizinde düşüncelerinizi fikirlerinizi paylaşmanızı dilerken hepinize sonsuz sevgi ve saygılar sunuyorum..
Sağlık esenlik ve sevgi ile kalın..
Barika-i hakikat mücadele-i efkardan doğar..
73’s Özhan Önder TA3BQ
İzmir
Linkback: https://www.radyoamatorleri.com/index.php?topic=1089.0