YENİ AMATÖR DOSTLARIMIZA NE VEREBİLDİK

Bu hobinin güzelliğini yaşayan her arkadaşım gibi aynı zamanda yaymaya çalıştığımız da bir gerçek. Bir yerde konuşurken birinin kulak kabarttığını görmemiz bile bizi heyecanlandırır. Sonra bir gün gelir ortam hasıl olur, keyifle kim olduğumuzu birilerine anlatmaya başlarız. Onlar sordukça biz coşarız, biz çoştukça onlar sorar. "Siz şu brek brey diyenler misiniz?" ya da "madem bu kadar önemliydiniz de neden ben sizi hiç duymadım" sorularına uygun kılıklar bulup veya öksürerek geçiştirdikten sonra, çayların biri gelir biri gider.

Bizi anlattığımız kişi bir an önce amatör olmak için can atar ama ilk darbeyi çok geçmeden alacaktır.

- Çok sevdim tam bana göre bu, ne zaman giriyorum sınava?
- Eee şey... 6 ay sonra. Yani Mayıs 2012
- Neee... 6 ay mı?

Hadi buyrun! Sadece anlatmakla olmaz, karşınızdaki ruhu 6 ay daha canlı tutmak zorundasınız. Gel zaman-git zaman derken sınav gelir. Sınav heyecanı, koşturma derken o kişi başarılı olur. Ardından ikinci heyecan dönemi başar ki o da belgenin gelme süreci. O da geçer bir şekilde nasılsa...

Ve o kişi belgesini aldığı gün karşınıza dikilir. Ağabey, amca, ustam... her ne şekilde hitap ediyorsa işte... "emeklerin ve beni bu konuya yönlendirdiğin için teşekkür ederim, bugün belgemi aldım" der.  Bundaki katkımızdan biraz mahçuplukla yüzümüz kızarsa da önemli değildir. Aramıza bir can daha katmanın huzuru ile gülümseriz. Lakin bu gülümseme de fazla uzun sürmez ve ikinci soruda yarıda kalır.

"Peki şimdi belgemi de aldım ben bu konuya nereden başlayacağım?"

* Bu adımdan sonra onlara ne verebildik?
* Hangi yazılımı öğrettik?
* Hangi QRP'mizi örnek almalarını istedik?
* A, B, C lisansının birbirine insani, bilgi, mesleki, hiyerarşik vb. üstünlük olmadığını sadece frekans ve güç gibi konularda izinleri kısıtladığını mı öğrettik, "yoksa vurun abalıya" der gibi "C" lisans belgesi alana "A" lisans sınıfının hepsinden üstün, her konuyu bilen olduğunu mu anlattık?
* İlk önce QSK (hatta uzatarak QSKKK...) demeyi mi, dinlemede kalmayı mı tavsiye ettik?
* Hangi donanımı beraber sıfırdan geliştirdik?
* Ne zaman onu da yanımıza alarak bir istasyon başında birlikte eğitim verdik?
* Ne zaman amatör olmadan düzenlenen ve genelikle derneklerin toplantı salonlarında verilen eğitimleri amatör olduktan sonrası için kişisel gelişimlerinde kullandık?
* "Bak evlat, herkesin yapabildiği şeyleri değil öncelikle yapmaman gereken şeyler şunlardır" diyebildik mi?
* Hadi üçüncü şahısları bırakın, kendi çocuklarımızı nasıl eğittik ve hep söylediğimiz amatör camia olarak onlara ne verebildik ne kadar yer verebildik? İzci çocuklara verdiğimiz önemi kendi çocuklarımızı bir çatı altında toplayıp hadi gelin hep birikte bugün şu konuyu çalışacağız diyebildik?
* Onu alıp dernek, topluluk vb. ayrımı yapmadan her amatör faaliyete birlikte götürebildik mi?
* Kendiniz "A" derneğine üye iseniz, ona istersen "B" derneğine üye olabilirsin diyebildik veya "C" derneğinin aktivitesine katılabilirsin diyebildik mi?
* "Sen bir amatörsün. İhtiyaç anında her türlü haberleşmeyi yasal kurallar ve imkanlar çerçevesinde kullanırsın" mı dedik yoksa, o haberleşme amatörlük sayılmaz bizi bozar, bunlar CB operatörü onlarla konuşma, bunlar PMR'cı, bunlar eQSO'cu, şunlar EchoLinkçi, bunlar HF'çi, e bunlar da babayiğit VHF'ciler diye sözümona sınıfları mı öğrettik?
* Bir konu hakkında "Ben gerçekten bilmiyorum" diyebilme cesaretini gösterebildik mi yoksa "en iyi ben biliyorum" mu dedik? Yoksa topluluktan güç almak adına "biz biliriz" diye mi söyledik veya Google'den aradığımızı bulup kendi bilgimiz gibi mi geçtik?
* Bir "X" ülke amatörünün kitini ona "al bak evlat bunu yap çok değerli bir kittir" derken, hiç içiniz acımadı mı neden onlara bir Türk QRP kitini bir, Türk amatörün geliştirdiği yazılımı önlerine koyamadığımıza? Hani biz çok büyük bir camiaydık, içimizde hiç mi elektronik bilgisi olanlar, mühendisler, yazılımcılar yoktu?
* O'na "bak şu aşamalarla şu planda yürü ve kendini önce bir konuda geliştir, sonra öteki adıma mı geç" mi dedik yoksa kendi başına bırakıp bir oraya bir buraya zıplamasına müsade edip, henüz anlamadığı onca teknik terim arasında bocalamasına seyirci mi kaldık?
* "Ben şunu yaptım, apabiliyorsan sen de yap" diye resimleyip paylaşmaktan ve yazısını eklemeden "bana muhtaç olsunlar, bana sorsunlar" egomuzu kenara bırakıp "ben şunu yaptım arkadaşlar tüm bilgimi de adım adım buraya ekledim" deme cesaretini mi gösterebildik?
* Eskiden gelen bir hevesle belki de imkanlarımızla masamızın üzerine araç park eder gibi sıraladığımız ve birbirinin neredeyse özellik olarak aynısı bir HF veya mobil cihazı "al bak bu sana hediyem olsun, sen de ileride genç bir arkadaşına aynı şekilde verirsin" diyebildik mi?
* İlk telsizini almak hevesiyle yanınıza geldiğinde ona önce amacını sorgulatıp sonra ülkemizde resmi satışı olan bir firmaya mı yönlendirdik yoksa Çin'den ucuza nasıl telsiz getirilir ya da bu amaçla kurulan bazı sitelerde nasıl online son mesajlarda bekleşilir de ucuza telsiz düşürülür bunun avcılığını mı öğrettik?
* Bu camiada bizleri her daim örnek almak isteyen genç arkadaşlarımız ve bayan amatörlerin de RX konumunda olan telsizlerden bizi duyabildiklerinin idrakiyle, konuşma adabını ona göre ayarla mı dedik yoksa "bak şimdi ben onu nasıl susturacağım" deyip babacan bir sesle birileriyle hararetli bir tartışmaya mı girdik rölelerde?

Cevaplarken; kişiselleştirmeden ve "sen öyle dedin, ama ben bunu yaptım" ben merkezciliğinden uzak geneli göz önüne alarak katılmak isterseniz buyrun. Sonuçta her halukarda ortaya çıkan aslında biziz.

Linkback: https://www.radyoamatorleri.com/index.php?topic=2158.0