-
Orta Dalga radyo yayın sistemlerinin hiç bir açıklama yapılmaksızınbiçimde devre dışı bırakılmasıyla birlikte test yayınları formatında yayınlar yapmaya başladı. Bu yayınların gerçekleştirildiği vericelerden bir tanesi de 702 KHZ İstanbul çatalca vericisidir. Verici 06-09 arası çalıştırımakta ve çalıştırılma amacının sistemlerin atıl kalmaması nedeniyle yapıldığı anlaşılmaktadır.
-
@TB9COP, telsiz cihazınız varmıdır? Varsa marka model söyleyebilirmisiniz?
-
Bu soruyu neden sorduğunuzu anlayamadım. Konuyla ilgisi nedir?
-
Yani cihazınız şu tür birşey değildir sanıyorum,
(http://s9.postimage.org/mgoqo7cqn/index_php.jpg) (http://postimage.org/)
image hosting jpg (http://postimage.org/)
(http://s12.postimage.org/3q3b3xlgt/indxxphp.jpg) (http://postimage.org/)
jpeg image hosting (http://postimage.org/)
(http://s9.postimage.org/t9toy7sxr/indeax_php.jpg) (http://postimage.org/)
hosting images (http://postimage.org/)
(http://s12.postimage.org/ira6yxtkd/1945_06_01_C.jpg) (http://postimage.org/)
png image hosting (http://postimage.org/)
O vericiler öyle birşey de.
.
-
:)
Aslında haksız değilsin. Bendeki rf parçaları 1960 lara tarihlenir. Ama bir diğeri tam uyuşuyor. Bir tane tüp var mesela 1943 September yazıyor üzerinde. Hiç Kullanılmamış takarsın çatır çatır çalışır. Bana mısın demez.
Telsizler de 1980 üretimleridir. Şu anki durum müsait olmadığı için kullanmıyorum.
Teknolojiyi üretenler ticari sebeplerle her şeyin baş döndürcü bir şekilde değiştiğini söylüyor. Aslında öyle değil. 1960 ların çamaşır makineleri bu günkülerden pek farklı değildi veya ısıtma cihazları mesela. Değişiklikler daha çok kontrol sistemlerinde oldu.
Transistörlerin ve daha sonra mikro elektronik çıkması önemli bir merhaledir ama yüksek güçlerde tüplerle boy ölçüşemezler. Rastladığım bir çok gitarist lambalı bir anfinin doğallığını veremediğini söylüyor. Ben bir şey diyemem, kendi ifadeleridir.
-
Mesele elektronik componentlerin eski olmasından ziyade sistem ve teknolojinin eski olması.
Çok enerji harcar
Verim düşüktür
Kalite düşüktür
.
vs vs.
.
Halen hacı murat veya anadol kullanmadığımız gibi. Oysa onlarda da saç, çelik, aliminyum kullanılıyor bugünkü otolarda da.
-
Sayın TA2AOG;
Yazdığınız şeylere pek katıldığımı söyleyemem. Transistor ve tüpler arasındaki karşılaştırmalarda avantajlar ve dezavantajlar vardır. Kaldı ki tüpler üzerindeki çalışma ve geliştirmeler de devam ediyor. En basiti artık cam yerine porselen bir tüp içerisinde imal ediliyorlar. Çok enerji harcar diyorsunuz? Ne'ye göre? Çok güç harcar gibi gözüküyor ama ona göre de bir çıkış alınıyor.
Resimde gösterdiğiniz cihaz ise en kaliteli parçalardan imal edilmiş ve lamba dışında burada değişen hiç bir şey yok. Bu devreyi modernize etseniz değiştireceğiniz tek bir şey sadece tüp olabilir. Bunun dışında sorun malzemenin eskimiş olması olabilir o da belki? Kapasitörler Gümüş mika. Bu gün değişen şey kaplamaları. Bobinler, Gümüş kaplama (En tercih edilen bobin şekli) Bobinin de değişecek bir tarafı yok.
Hacı Murat kıyaslaması da tuhaf ! Kaldı ki Türkler'in bir çok sahada olduığu gibi radyo sistemleri üretiminde de hiç bir katkısı olmamıştır. Örneğin Çağdaşlama ileri sevie nutukları atan T.C devleti tarihinde üretilmiş bir tüp var mıdır? Çek-Slovaklar bile electron tüpü üreten bir milletti (Tesla) Yugo-Slavlar dahi tüp de Transistor da üretip bize satıyorlardı (Ei).
Son olarak bir soru: Siz Amatör Telsizci miniz Yoksa Radyo Amatörü mü?
-
Arkadaşım, o radyo vericilerinin planlamasını hesabını yapan eski bir TRT mensubuyum.
Uzun söze gerek yok. LW MW SW broadcast karasal vericiler devri geçti. Tek noktadan çok alana hitap etmek için kullanılıyordu. Şu an kirlilikten başka birşey değiller.
Bir mecburiyet yoksa artık kullanılmıyor. Bütün dünya için gecerli. Eldeki teknoloji yok olup da geri dönülmez inşaallah.
-
Soruma cevap vermediniz ben sizin radyo amatörü olup olmadığınızı merak ediyordum.
Planlamadan kastınızın ne olduğunu da anlayamadım. O vericilerin büyük bir kısmı Fransız veya Alman mühendisler tarafından tasarlanmıştı. Bir Türk'ün Broadcast'ın ne olduğunu bilmesi imkansızdır. Türk teknolojiyi merak eder, satın alır, tepe tepe kullanır sonra da kaldırır atar. Size triyotları değiştirme vazifesi vermişlerdi galiba?
Bu tüp SW için üretilmekte olan modern tüplerden bir bakın bakalım http://www.g8wrb.org/data/Thales/TH576.pdf (http://www.g8wrb.org/data/Thales/TH576.pdf)
Bu sistemlerin modası geçmiş falan değil, modernize ediliyor (DRM)
-
Her yeni platform ortaya çıktığında b,r öncekini çöpe mi atacağız? TRT yayınını durduruyormuş. Bunun sebebi de dinlenmemesiymiş. Yaa TRT'nin zaten takip edilen bir radyo yayınları var. Onun dışında ne yaparsa yapsın tutmuyor. 3-5 dizi bir kaç filmle dönmüyor maalesef. Ama teknoloji eskidi diyerek yayını kaldırmak saçmalıktan ötesi değildir. Yurtdışında adamlar bu platform üzerinden daha fazla faydalanma yollarını ararken; bizimkiler var olanı kaldırıyorlar. Çünkü bizde geliştirme yok. Varolanı kopyalama var. Emek harcayıpta keşfettiğimiz ne var açıkca sormak isterim. Haa şurası ir gerçek birileri birşeyler icat ettiğinde işçiliğini yani AMELELİĞİNİ iyi yapıyoruz. ama üstüne koymak yada ilk baştan icat etme bizde zayıf bir nokta...
-
Arkadaşlar.Tartışma yaratmak istemiyorum ama %87 verimle çalışabilen transistörlü devre hatırlamıyorum.Bende biraz eskimiş olabilirim.Mosfetler bu verime ulaşabildimi inanın artık takip etmiyorum.Resimlerdeki cihazlarda gerçekten güzel, çalışmasa bile masamda durmasını tercih ederim.Hoş sohbetler dilerim herkese kırıcı olmadan.Hayırlı akşamlar 73.
-
1982 de lambalı bu verici Ümraniyeden bu frekansta 24 saat yayın yapar iken meslek lisesi stajımı orada yapmıştım.Su soğutmalı olarak yaptığı yayın ile ödül almış bir vericidir.Çatalcadan yayın yaptığını yeni öğrendim hatıralarım canlandı.
-
Biraz eski bir haber ama. Çatalca verici istasyonunun 8 km uzakta çalışma yapan bir vince yaptığı etkiyi konu alıyor...
1. Giriş
İstanbul Çatalca’da kurulumu devam eden bir (RES) inşaatı sırasında elektromanyetik etkileşim problemine rastlanmıştır. Rüzgar türbini kule elemanlarının yerine montajı esnasında montaj personelinin çarpılma, el yanığı gibi durumlarla karşılaşması üzerine sahada elektromanyetik ortam incelemesi yapılmıştır. Rüzgar türbinlerinin monte edileceği kulelerin montajında kullanılan 110 m yükseklikteki vinçte 702 kHz frekansında akımların dolaştığı ve vincin özellikle kanca bölümünde yüksek elektrik alanlar olduğu tespit edilmiştir. Yapılan araştırma sonucu vincin üzerindeki akımlara yol açan unsurun yaklaşık sekiz kilometre uzaklıkta kurulu TRT Çatalca orta dalga AM vericisi olduğu tespit edilmiştir. İnsan sağlığı açısından tehlike arz etmesi nedeniyle inşaat çalışmaları durdurulmuş ve alınacak tedbirlerin belirlenmesine karar verilmiştir. Problemin daha iyi anlaşılması ve çözüme ilişkin önerilerin belirlenmesi için problemin bilgisayarda simülasyonuna karar verilmiştir.2. Problemin Tanımı
İstanbul Çatalca’da inşaatı devam eden RES projesinde her biri 3 MW güce sahip 20 adet rüzgar türbini kurulmaktadır. Kurulan rüzgar türbinlerinin kule yüksekliği, 80 m ve pervane palleri ise 44 m uzunluğundadır (Bkz. Şekil 1 (a)). Bu büyüklükte yapıların montajında çok büyük ölçekli vinçlerden yararlanılmaktadır. Çatalca RES kurulumunda MANITOWOC 16000 modeli yaklaşık 110 m bom yüksekliği olan bir vinç kullanılmaktadır.
Kule elemanlarının, türbinin ve pervane panellerinin yerine montajı esnasında montaj personelinin çarpılma, el yanığı gibi durumlarla karşılaşması üzerine kurulumu yapan firmanın talebi üzerine bir saha araştırması gerçekleştirilmiştir. Saha araştırmasında öncelikle vinç çevresinde geniş bantlı elektrik alan probuyla elektrik alan ölçümü yapılmıştır. Özellikle vinç kancası çevresinde yarım metre mesafede 200 V/m seviyelerinde alan şiddeti ölçülmüştür. Ancak alan şiddetinin kancadan uzaklaştıkça hızla düştüğü de gözlenmiştir. Vincin ana gövdesi civarında alan şiddetinin 10 V/m’ler seviyesinde olduğu görülmüştür. Bu tip yüksek seviyeli elektrik alanların ancak vinç üzerinde dolaşan akımlar vasıtasıyla oluşacağı temel öngörüsüyle vincin ana gövdesinde tespit edilen bir noktada elektromanyetik girişim alıcısı ile frekans seçici akım ölçümü yapılmasına karar verilmiştir. Vinç üzerinde bulunan uygun bir noktaya akım probu kelepçelenmiş ve 100 kHz – 3000 kHz arasında spektral akım yoğunluğu ölçülmüştür. Elde edilen akım spektral yoğunluğunda iki nokta frekansta, akımın yüksek olması dikkat çekmiştir. Bu frekanslardan birinin 702 kHz’de diğerinin ise 1017 kHz’de olduğu tespit edilmiştir. Özellikle 702 kHz’deki işaretin çok güçlü olduğu belirlenmiştir (Bu frekansta elde edilen akım seviyesi 84.3 dBuV – 4.3 dB = 80 dBuA’dir. Bu seviye 10 mA’e denk gelmektedir).
Alıcıda bu frekansa ayar yapıldıktan sonra 702 kHz’de AM demodülasyon gerçekleştirilmiş ve dinleme yapılmıştır. Dinlemede işaretin bir radyo yayınına ait olduğu tespit edilmiştir. Yapılan kısa bir araştırmadan sonra bu işaretin Çatalca’da orta dalgadan yayın yapan bir TRT radyo vericisinden kaynaklandığı tespit edilmiştir (1017 kHz’de çıkan işaretin ise Mudanya’daki yine bir TRT vericisine ait olduğu ayrıca tespit edilmiştir).
TRT radyo vericisinden yayılan elektromanyetik dalgaların vinç üzerinde akım endüklemesi sonucu vincin bir yansıtıcı gibi çalıştığı ortaya çıkmıştır. Vincin boyutlarının yayın frekansının dalgaboyuyla mukayese edilebilir seviyede olması problemin daha yüksek seviyede hissedilmesine yol açmıştır (702 kHz’de dalgaboyu 427 m’dir. Vincin ana bomu 110 m yüksekliğindedir. Bir başka deyişle çeyrek dalgaboyu uzunluğundadır).
Vincin kancasına bağlı olarak gelen malzemeyi yerine montaj yapmak için temas eden personel bir anlamda yansıtıcı anten gibi davranan enerjilenmiş yapıya temas etmekte ve üzerinden akım akmaktadır. Bu akım, personelin etkilenmesine neden olmakta ve temas noktasındaki deride yanıklara yol açabilmektedir. Topraklama ile bu problemin tamamen halledilmesi mümkün değildir. Çünkü, kanca topraklaması için kullanılacak iletkenin kendisi de oluşan vinç antenin bir yapısı gibi davranacaktır. Yerden 80 m yüksekte toprak iletkeninin gösterdiği empedans ile montaj personeli ile birlikte ayağının temas ettiği malzemenin gösterdiği empedans arasındaki farklılık, akım paylaşımındaki farka yansıyacaktır. Eğer personel ve üzerinde bulunduğu yapı daha düşük empedans gösterirse vincin üzerinde dolaşan akım personel üzerinden geçecektir.
http://www.bilesim.com.tr/yazdir.php?t=3&id=563&sn=1 (http://www.bilesim.com.tr/yazdir.php?t=3&id=563&sn=1)
Kullanıcıların aradığı sayfalar: