Amatör Telsizcilik - Türkiye Telsiz ve Radyo Amatörleri Bilgi Paylaşım Platformu
AMATÖR TELSİZCİLİK,PAYLAŞIMLARIMIZ => GENEL BİLGİ DEPOSU => Konuyu başlatan: TA3GD - 20 Ağustos 2011, 23:51:30
-
Değerli amatör arkadaşlarım merhaba.
2007-2008 yılları arasında bu işe gönül vermiş ve amatör arkadaşlarla bir çalışma yaparak görevli olduğum üniversitenin Elektronik Haberleşme müfredatını topyekun değiştirerek güncel Elektronik Haberleşme Teknikeri yetiştirmeğe çalıştık. Bu derslerden biride (Seçmeli Ders) Radyo Amatörlüğü 'dür (Dünyada ders olarak okutulan tek üniversiteyizdir). Ancak eski köye yeni adet getirdiğimiz için deyim (tam) yerindeyse bu işi çok iyi bilenler bana diş bilediler.
3 yıl soğuk savaş sürdü...
Ve şu an bana haberdar bile edilmeden yeni bir müfredat hazırlamışlar, Kasım 2010 tarihi itibarı ile Genel Tekniker yetiştirecek müfredatı onaylatmışlardır. Bilgisinden şüphe ettiğim bu insanlar "Günümüzde telsizin önemi mi var? Arkadaş mı arayacağız? Polis mi dinleyeceğiz? MİT 'i karıştırmayalım. Cep telefonu var artık. ... Hobi işinin ders ile ne ilgisi var diyenler maalesef Radyo Amatörlüğü dersini kaldırmışlardır.
Değerli radyo amatörleri arkadaşlarım. Haziran ayında öğrendiğim bu değişiklik için 3 ay süren toplantı ve dilekçeler sonunda da bir sonuç alamadım. Ancak son toplantıda diretmemle ağız ucuyla Radyo Amatörlüğü dersini Amatör Radyoculuk adı altında yazmışlardır.
Neler yapılabilir, neler söylenebilir artık ben tükettim. Şimdi sizlerden yetişecek genç elektronik haberleşme teknikeri adayları için yardım istiyorum.
Özgür ÖZ (TA3GD)
-
Özgür bey,
Sizin çabalarınız ne kadar alkışı hak ediyorsa yönetimin yaptığı müfredat değişikliğide o kadar yerilmeyi hak ediyor. Nasıl yardımcı olabiliriz bilmiyorum. Foruma giren arkadaşlarda fikirlerini belirteceklerdir mutlaka ama benim aklıma gelen ilk şey:Verebileceğiniz bir mail adresi var ise oraya sitemizde bulunan radyo amatörlüğü hakkındaki tanıtıcı bilgilerden mail atabiliriz.Belki ufakta olsa bir yararı olabilir.
Görüşmek üzere. 73,,,
-
Bülent Bey yazınız için teşekkür ederim. Bahsettiğiniz e-posta için
amatorradyo@deu.edu.tr
kullanılabilir. Biriktiğinde ise ilgili makamlara iletirim.
-
Selamlar Özgür,
Öncelikle üzüldüğümü belirtmek isterim.Sadece mail atmak yeterli olacaksa hiç sorun değil.
Bu iş için örgütlenmek lazım ve hepimizin aynı dilden konuşuyor olması gerek.
Bu konuda bir çalışma yapılırsa daha mantıklı bir sonuç çıakr gibi geliyor.Detayları tekrardan görüşelim.
Hatta bu konunun güncel kalması için konuyu sabitleyelim derim...
-
Ozgur merhaba
Dersin kaldirilmasina uzuldum. Universite ogrencilerinin mesleklerini ogrenirken radyo amatorlugune gonul verenlerin devam etmelerine firsat veriyordu. Ama sunu unutma ders kaldirilsa bile sen girdigin derslerde bu hobiden bahsedip zaten merakli olan ogrencilerin uzerine dusebilirsin.
Ders neden kaldirildi?? Dersin kaldirilmasinin en buyuk nedeni YOK un yeni uygulamalari. Yeni uygulamada ogrenciye yuklu kredide ders vermektense sosyal yasama (!) daha fazla zaman ayirsin diye daha az kredide ders okutmak. Ogrenci kalan zamanlarinda ders disi faaliyetlerde bulunsun isteniyor. Ama imkan sagliyormuyuz??? belki yeterli degil belki hic.
Bu anlamda ilk kellesi gidecek temel bir ders olmayan amator telsizcilik dersi. Bizim bolumde de ders kaldirmak zorunda kaldik ve en zayif halkalar kapandi.
Sizde sosyal secmeli ders adi altinda ders okutulmuyormu? Boyle bir ders acamazmisin?
Selamlar
Baris
-
Amatörlük adına verilen gayret güzel, bunun yanısıra atladığınız bir husus,
Önlisans, Lisans, Yükseklisans, Doktora gibi eğitimlerde dersler uluslarası standart ve denklikler ile kabul edilir. YÖK'ün (diğer ülkelerde de dengi kurumların) asli görevlerinden biri de budur. Üstelik her dersin bir kodu vardır.
Dolayısı ile bir üniversitede verilecek dersi belirleme imkanınız yoktur. Diğer taraftan Radyo Amatörlüğü "ders" olacak çapta bir hacme de sahip değildir. Belki sağlam bir TEZ kadar diyebiliriz. Zaten şu sözünüz de olayı özetliyor "Dünyada ders olarak okutulan tek üniversiteyizdir".
-
Nereye doğru gidiyoruz anlamakta güçlük çekiyorum. Yapılabilecek olan şey mail yollamaksa o kolay ama bu şekildede sonuç alabileceğinizi sanmıyorum, ama birazcıkta olsa zaman çalabiliriz. Bence farklı bir şey yapıp ses getirmek lazım sayın hocam umarım forumdaki arkadaşlardan daha iyi ses getirecek fikirler çıkar.
-
Amatörlük adına verilen gayret güzel, bunun yanısıra atladığınız bir husus,
Önlisans, Lisans, Yükseklisans, Doktora gibi eğitimlerde dersler uluslarası standart ve denklikler ile kabul edilir. YÖK'ün (diğer ülkelerde de dengi kurumların) asli görevlerinden biri de budur. Üstelik her dersin bir kodu vardır.
Dolayısı ile bir üniversitede verilecek dersi belirleme imkanınız yoktur. Diğer taraftan Radyo Amatörlüğü "ders" olacak çapta bir hacme de sahip değildir. Belki sağlam bir TEZ kadar diyebiliriz. Zaten şu sözünüz de olayı özetliyor "Dünyada ders olarak okutulan tek üniversiteyizdir".
Osman bey
Bahsettiginiz gibi bir durum soz konusu degil. Evet her dersin kodu var, The European Credit Transfer System (ECTS) sistemine gore bizde derslerimize kredi veriyoruz ve iceriklerini hazirliyoruz. Ancak dersleri bir standarda gore belirleme durumu soz konusu degil.
Ders acilmasi su sekilde olur.
Bolum/program teklif eder. Fakulte/yuksekokul kurulunda gorusulur, kabul veya reddedilir. Rektorluge arz edilir. Bolum teklif ederken, yonetimce gunumuz sartlarina uymasi tavsiye edilir. Yoksa bize dayatilan bir durum yok. Ben 20 yildir universitede calisiyorum, fakulte kurulu uyesiyim, boyle bir uygulama ile karsilasmadim. Temel dersler vardir, onun haricinde dersleri belirlemek bolum/programa birakilir.
Umarim konuya yeterli aciklik getirmisimdir.
Selamlar
Baris
TA3FB
-
Selamlar Özgür,
Öncelikle üzüldüğümü belirtmek isterim.Sadece mail atmak yeterli olacaksa hiç sorun değil.
Bu iş için örgütlenmek lazım ve hepimizin aynı dilden konuşuyor olması gerek.
Bu konuda bir çalışma yapılırsa daha mantıklı bir sonuç çıakr gibi geliyor.Detayları tekrardan görüşelim.
Hatta bu konunun güncel kalması için konuyu sabitleyelim derim...
Sayın TA3CY, sizin de yazdığınız gibi aynı dili yazmak ve konuşmak gerekli. İsterseniz bir çalışma grubu ayarlayıp (Hatta bir biçimde buluşup...) Elektronik Haberleşme Müfredatını yapılandırabiliriz. Ne de olsa içimizde ortak dili amatör olan esnaf, mühendis, tekniker, akademisyen ... var. Güzel en güncel bir çalışma olur. Detayları toplantıda belirleriz. Yazdığınız gibi konu sabitlenebilir.
-
Ozgur merhaba
Dersin kaldirilmasina uzuldum. Universite ogrencilerinin mesleklerini ogrenirken radyo amatorlugune gonul verenlerin devam etmelerine firsat veriyordu. Ama sunu unutma ders kaldirilsa bile sen girdigin derslerde bu hobiden bahsedip zaten merakli olan ogrencilerin uzerine dusebilirsin.
Ders neden kaldirildi?? Dersin kaldirilmasinin en buyuk nedeni YOK un yeni uygulamalari. Yeni uygulamada ogrenciye yuklu kredide ders vermektense sosyal yasama (!) daha fazla zaman ayirsin diye daha az kredide ders okutmak. Ogrenci kalan zamanlarinda ders disi faaliyetlerde bulunsun isteniyor. Ama imkan sagliyormuyuz??? belki yeterli degil belki hic.
Bu anlamda ilk kellesi gidecek temel bir ders olmayan amator telsizcilik dersi. Bizim bolumde de ders kaldirmak zorunda kaldik ve en zayif halkalar kapandi.
Sizde sosyal secmeli ders adi altinda ders okutulmuyormu? Boyle bir ders acamazmisin?
Selamlar
Baris
Sayın TA3FB, yazdığınız gibi sosyal seçmeli ders bile açamıyorum. Nedeni 3 yıllık birikinti. Ben ne desem önemli değil şimdi (Güç kullanıyorlar). Yargı yoluna gideceğim dediğimde de çark ettiler. Son toplantıyı öyle yaptık. Ama eylemlerim sürecek.
-
Amatörlük adına verilen gayret güzel, bunun yanısıra atladığınız bir husus,
Önlisans, Lisans, Yükseklisans, Doktora gibi eğitimlerde dersler uluslarası standart ve denklikler ile kabul edilir. YÖK'ün (diğer ülkelerde de dengi kurumların) asli görevlerinden biri de budur. Üstelik her dersin bir kodu vardır.
Dolayısı ile bir üniversitede verilecek dersi belirleme imkanınız yoktur. Diğer taraftan Radyo Amatörlüğü "ders" olacak çapta bir hacme de sahip değildir. Belki sağlam bir TEZ kadar diyebiliriz. Zaten şu sözünüz de olayı özetliyor "Dünyada ders olarak okutulan tek üniversiteyizdir".
Osman bey
Bahsettiginiz gibi bir durum soz konusu degil. Evet her dersin kodu var, The European Credit Transfer System (ECTS) sistemine gore bizde derslerimize kredi veriyoruz ve iceriklerini hazirliyoruz. Ancak dersleri bir standarda gore belirleme durumu soz konusu degil.
Ders acilmasi su sekilde olur.
Bolum/program teklif eder. Fakulte/yuksekokul kurulunda gorusulur, kabul veya reddedilir. Rektorluge arz edilir. Bolum teklif ederken, yonetimce gunumuz sartlarina uymasi tavsiye edilir. Yoksa bize dayatilan bir durum yok. Ben 20 yildir universitede calisiyorum, fakulte kurulu uyesiyim, boyle bir uygulama ile karsilasmadim. Temel dersler vardir, onun haricinde dersleri belirlemek bolum/programa birakilir.
Umarim konuya yeterli aciklik getirmisimdir.
Selamlar
Baris
TA3FB
Amatör dostlarım, neden RADYO AMATÖRLÜĞÜ (Seçmeli) dersinde ısrarcı olduğumu yazayım.
İlkokul 3 (1986) 'te Çankaya/İZMİR 'den babam ile beraber satın aldığımız TEES 3x3cm2 'lik radyo alıcı devresini çalıştırdığımızda gözlerimdeki o parıltıyı hiç unutamam. Görmediğim bir insanın sesini duymak (O yılları takiben 5 yıl sonra evlere telefon bağlatmak için PTT 'ye sıraya girmiştik (Ses için)...)! Yıllar geçtikçe babamın işi nedeniyle kaynaklanan bir elektronik haberleşme merakıda oldu tabi.
...
Sonunda kendi işim, amatörlük, akademisyenlik derken kendimizi müfredat değiştirme işinde bulduk.
...
Görevime ilk başladığım yıllarda laboratuvara girmemem için ellerinden geleni yaptılar (O zamanlar iyi niyetli düşündüğümden ne düşündüklerini anlayamamıştım. Nedeni dışarıdan geldiğim ve sektörü bildiğim için onlara tehdit teşkil ediyordum). Neyse 1 yıl kadar sonra laboratuvara girdik, İÇLER ACISI...
...
Yılların deneyimli işi bilen akademisyenlere "AntenLER nerededir?" dediğimde bana bir tane mikrodalga anteni gösterildi ve "Bu da çalışmıyor zaten" dendi". Bu arkadaşlar HF, VHF ve UHF antenlerini bilmediğini daha doğrusu antenler dersinin elektronik haberleşme için hiç okutulmadığını çok geçmeden anladım.
...
"Hocam SWR-metremiz yok, bulamadım nerede?" dediğimde "Kaç metreyse alalım." dendi. "Anten çekmeliyiz" (Kızlar Yurduna doğru) dediğimde "Kızlarla sorun yaşamayalım şimdi" denmiştir. Antenler dersini ekleyelim dediğimde "Bunlar anten tasarlayamaz ki mühendis değiller" dendi!!! ... İnanın daha neler?
...
Ama ben tüm bunları Amatörlükte öğrendim (Hala öğreniyorum, öğretenlere ve öğretmeye devam edenlere de teşekkür ediyorum). Üniversitede ya da lisede bana anlatacak bir tek öğretmenim olmadı. Ve öğrencilerim BALUN 'un, UNBALUN 'un, SWR 'nin, BTK 'nın, SSB 'nin, Suni Yük 'ün, QRP 'nin SDR 'nin, UTC 'nin, Trap Antenin, Kazancın, dBm 'nin, CW 'nin, Fading 'in, Harmoniğin, ... ... ... ne olduğunu benim öğrendiğim yaştan çok daha önce öğrendiler. Ne mutlu onlara. Onlar ki sadece bu ders sayesinde öğrendiklerini satarak güzel yerlerde çalışan mezunlarım var.
...
Amatör dostlarım tabi ki e-posta atarak bu iş çözülemez. İyi yol almak gerekir. Derslerin tamamını yeniden bile yapılandırabiliriz. Bu işin tüm süreçlerini biliyorum. http://kisi.deu.edu.tr/ozgur.oz/ (http://kisi.deu.edu.tr/ozgur.oz/) kısayolunda sol tarafta yer alan "YENİ ÖĞRETİM PLANI" gönül vermiş insanların çalışmasıdır. Elbette hata olabilir. Ama o zaman en günceliydi. En azından yine bir ilke imza atabiliriz. Hep beraber bir şey yapabiliriz. Kaybolan neslimiz olacaktır.
-
hiç şaşırmadım türkiyede radyoamatörlügüne verilen deger işte bu olsa gerek :((
-
Sayın Özgür bey.Amatör radyoculuk dersinin seçmeli ders olarak bile bir üniversitemizde okutulması bu hobinin en azından bilinmesine yarar.Ancak kaldırılmış olması çok anlamsız ve biz amatörler için üzücü bir durum.şu an yaşadığım çevrede'' amatör telsizciyim'' dediğim zaman ,ne gibi bir hobi olduğunu bilen birisine henüz rastlamadım.ancak her fırsatta bıkıp usanmadan ne olduğunu ne olmadığını anlatmaya çalışıyorum.
Bulunduğunuz üniversitede ne yapılacağı konusunda ise mevzuatınızı bilemediğim için bir fikir ileri süremiyorum ama bu konuda yapacağınız her çalışmayı desteklediğimi bilmenizi isterim. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.
-
Sayın TB1BHG, desteğiniz için teşekkür eder sizleri haberdar edeceğimi bilmenizi isterim.
-
slm özgür hocam,
bu dersi kaldıranların muhakkak bir çıkarları var diye düşünüyorum ! aksi taktirde yıllarca devam eden ders ,nasıl olurda
bir anda kalkabilir? ben bunda bir artniyet muhakkak ararım, demekki bazıların zoruna gitmiş...
aslında iyiye dair bu ülkede ne yapılıyorsa gelir birileri çomak sokar ve bozarlar, gerçekten utanç duyulacak birşey.
bu konuya ençok üzülenlerden biride ben oldum,her sene meslek lisesi bana stajer öğrenci gönderir ve mümkün oldu
karadar öğrencileri amatörlük adına aşılar ve sizin dersinize yollardım ve sizin sınıfınızdan gönderdiğim stajerlerim ,
mezun olmuştur,isimlerini vermeye gerek yok şimdi çoğu A sınıfı amatörler oldular........73'ler sayın hocam
-
Özgür Hocam , Oncelikle merhaba ,
Yasadiklarinizi okuduktan sonra, universitede ogrenci oldugum yillarda yasadigim bir olayi kisaca anlatmak geregi duydum. 1994-5 ogrenim yili 3ncu sinif ogrencisi iken , fakulte icindeki cam seranin kirik camlarinin 10 kisiyi gecmeyen bir ogrenci grubu tarafindan tamir edilmek istendigini, maliyetini kendi paramız ile odemek istedigimizi, sozkonusu serada o sene dersini gordugumuz mikro kultur biliminin uygulamalarini yapmak istedigimizi, bu yolla elde edilecek fidelerin fakulteye gelir, bahış her ne adla olursa olsun gelir yazilmasini istedik. Bu sayede merkezi ısıtma sisteminin ilk gectigi yer olan seradan ısı kayıplarının da engellenecegini, 3 bina sonrası yer alan teknik cizim anfisinde rapido'larımızın icindeki murekkebin donmayacağını soyledik. Bunları yazılı ve ogrenci grubu olarak Dekan'a ilettik . Aldığımız yegane cevap ise elindeki dilekceyi suratlarımıza sallayarak, ağzından tükürükler fışkıran bir edayla "Siz terörist misiniz ki böyle grup kurup karşıma böyle saçma sapan şeylerle çıkıyorsunuz. Bu ne cürettir" oldu. (Bu anlattıklarım Türkiye'nin en köklü ve eski üniversitesinin en eski fakultelerinden birinde yaşanmıştır.)
Üzülerek görüyorum ki üniversitelerimizde hicbir sey degismemis gecen yıllarla birlikte. Bu atlattiklarımdan özveri ile canını dişine takıp, kendi cebinden para harcayarak ögrencilerine 1 kelam fazla birşey öğretebilmeye çalışan hocalarımızı tenzih etmek isterim. Onların başımızın üstünde yeri var ve ne yapsakta haklarını ödeyemeyiz.
Özgür Hocam, şunu söylemek isterim ki ben şahsım adına elimden gelen hertur yardımı yapmak isterim. Ancak bizlerin size nasıl yardımcı olabilecegimiz konusunda sizin yol gösterici olmanız gerekmektedir.
-
Osman bey
Bahsettiginiz gibi bir durum soz konusu degil. Evet her dersin kodu var, The European Credit Transfer System (ECTS) sistemine gore bizde derslerimize kredi veriyoruz ve iceriklerini hazirliyoruz. Ancak dersleri bir standarda gore belirleme durumu soz konusu degil.
Ders acilmasi su sekilde olur.
Bolum/program teklif eder. Fakulte/yuksekokul kurulunda gorusulur, kabul veya reddedilir. Rektorluge arz edilir. Bolum teklif ederken, yonetimce gunumuz sartlarina uymasi tavsiye edilir. Yoksa bize dayatilan bir durum yok. Ben 20 yildir universitede calisiyorum, fakulte kurulu uyesiyim, boyle bir uygulama ile karsilasmadim. Temel dersler vardir, onun haricinde dersleri belirlemek bolum/programa birakilir.
Umarim konuya yeterli aciklik getirmisimdir.
Selamlar
Baris
TA3FB
Durum böyle ise o zaman çok şey değişmiş demektir, biz de farkında değiliz. Kara tahta, tebeşir tozu kuşağı işte.
Amatörlüğe bu ülkede değer verilmiyor gibi yorumlarında arkadaşlar tespitlerinde doğrular sebeplerine bakmalılar. Taktir edersiniz ki bir şeye değer vermek o şeye ait bir kültür birikimi ile olur. Bu da zaman içinde olur. Gayret edilirse daha kısa zamanda olur. Özgür Bey de bu gayrete girişmiş kendi çapında. Biz ne yapabiliriz, çevremizden, eşimizden dostumuzdan her sene birkaç kişiyi sınavların içine çekersek bence başarıdır. Çünkü GSM den sonra (GSM kültürü ne de hızlı yerleşti değilmi) Telsiz Amatörlüğü merakı bir hayli azaldı.
-
Degerli arkadaslar
Gorev geregi 2 aya yakindir amerika birlesik devletleri north dakota state universitesinde calisiyorum. Geldigim zaman arkadasim kampusu gezdirirken elektrik muhendisligi bolumu uzerinde HF yagi antenleri gordum ve arastirdim asagida linkini verdigim ogrenci klubunun oldugunu ogrendim.
http://www.w0hsc.ndsu.nodak.edu/ (http://www.w0hsc.ndsu.nodak.edu/)
klube gittigimde, henuz ogrenci olmadigi icin klupte kimseyi bulamadim. ama donneye yakin tekrar ziyaretlerine gidecegim. Konustugum bir amator bana cok aktif oldukarini soyledi. Merakli gencleri sinava hazirlayip degisik aktivitelerde bulunuyorlar. Binada bodrum katta bir odalari var, 3-5 metrekare.
Dun, kaldigim sehirde duzenlenen hamfest e katildim. Bir suru amatorle tanistim (450 bin kisilik eyalette 30-40 amator ya vardi ya yoktu). En genci kimdi biliyormusunuz? Ben ........ Belki universite acilmadigi icin gencler yoktu.
universiteyi bir yana birakalim, genclerin bu hobiye ilgisizligi sadece bizim ulkemizde degil. ABD de ayni durumda. Gencleri kazanacaksak universite yillarinda ustune basarak soyluyorum ilgili olanlari kazanmak. Ilgisiz gencleri zorla amator yapmak cozum degil. Uzulerek soyluyorum, amatorluk oluyor, hem zihniyet hemde insan kaynagi olarak. Internet, GSM, frekanslarda yeni yeni baslayan mandallar-kufurlesmeler, kisir cekismeler, pruritus hastasi insanlarin cogalmasi engeldir. Yoneticilerin tavirlari cabasi.
Ataturk demis ki,
Toplumsal kalkinmaninda, curumeninde temelinde yoneticilerin tavirlari yatar.
Selamlar
Baris
-
slm özgür hocam,
bu dersi kaldıranların muhakkak bir çıkarları var diye düşünüyorum ! aksi taktirde yıllarca devam eden ders ,nasıl olurda
bir anda kalkabilir? ben bunda bir artniyet muhakkak ararım, demekki bazıların zoruna gitmiş...
aslında iyiye dair bu ülkede ne yapılıyorsa gelir birileri çomak sokar ve bozarlar, gerçekten utanç duyulacak birşey.
bu konuya ençok üzülenlerden biride ben oldum,her sene meslek lisesi bana stajer öğrenci gönderir ve mümkün oldu
karadar öğrencileri amatörlük adına aşılar ve sizin dersinize yollardım ve sizin sınıfınızdan gönderdiğim stajerlerim ,
mezun olmuştur,isimlerini vermeye gerek yok şimdi çoğu A sınıfı amatörler oldular........73'ler sayın hocam
Sayın TA3GT, tabiki çıkarları ve art niyet var. Nedeni ise masabaşı akademisyenlik yapan bu insanların yetersiz bilgi birikimi olması. Öğrencimin başından geçen olayı aktarıyorum aynen "Öğrenci öğreniyor SWR 'yi akademisyene soruyor öyle şey yok diyor o dediğin SNR 'dir diyor. Ama kurt düşüyor içine akademisyenin, bir hafta sonra SWR 'yi WİKİPEDYADAN okuyor satıyor öğrenciye". İyi ki varsın Taylan Abi.
-
Özgür Hocam , Oncelikle merhaba ,
...
Özgür Hocam, şunu söylemek isterim ki ben şahsım adına elimden gelen hertur yardımı yapmak isterim. Ancak bizlerin size nasıl yardımcı olabilecegimiz konusunda sizin yol gösterici olmanız gerekmektedir.
Sayın TA2ABD, yanlış ya da ters giden bir durumu sanki görevimizmiş gibi düzeltmek, hep işini sevmiş (Amatörlük) insanlara düşmüştür. Yaşadığınız olayın benzerini ben de üniversitede öğrenciyken yaşamıştım. Çomak sokmak kanımızda var herhalde.
Yapacağınız yardımlara şimdiden teşekkür ederim.
-
Özgür Merhaba,
Yazını okudum inanki çok üzüldüm, Türkiye'de radyo amatörlüğünün geliştirilmesi , gençlere aşılanması konusundaki en ciddi çalışmaydı Üniversitede yaptığın çalışma.Buna sebeb olanları kınıyorum ve bilginin gençlere aktarılmasına mani olanları da Allaha havale ediyorum.
Her türlü yardıma hazır olduğumu bildirmekle o heriflere iyi bir tokat attığıma da eminim.
73 Özhan Önder TA3BQ
-
Her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Üniversiteli olup bu konuları konuşuyorsunuz. Eskiden cağaloğlunda çatal çeşme sokokta TRAC vardı bende ozamanlar liseye gidiyordum ve dergide ilk teknik yazım yayınlandı nasıl heyecanlıydım. Fakat Rize de bir köyde yaşamama rağmen çok ilgi duyuyor Rus ve Çin yetkililerle yazışarak (orta okuldaydım 70 lı yıllar) radyo amatörleri hakkında bilgi alıyor hevesleniyordum. Bizde ise 3222 nolu yasa vardı ancak yapacağımızı gene yapıyorduk.
Lise yıllarında İstanbulda yaşamaya bişladım ve TRAC a üye olup cümartesi günleri mutlaka gidiyordum ve bana çok şeyler kattı. Ozamanlar hiçbir kaynak yoktu kendimiz üretip kendimiz okuyorduk. Tek bilgi havuzuydu.
Daha sonraki yıllarda hayata başlarken kurduğum işletmede otomasyon fikirleri ve diğer paketleme otomasyon sistemlerini üretmek cesaretini gösterdik. Daha ispirtolu teraziler varken
hiç görmediğimiz ve duymadığımız halde ağırlık hücresi ürettim ve tam otomatik gramajlama ve paketleme makinesi kurdum tesisimde. Bundan sekiz sene sonra almanlar ilk elektronik terazinin bir modeli ve ağırlık hücresi üretmişler açık kit olarak İzmir Fuarı nda sergilediler.
Demek biz ilerdeydik daha ve bu yeteneği Radyo Amatörlüğü ile kazanmıştık.
Ticaret lisesini okumama rağmen endüstri tasarımı yapıyordum ve hala yapıyorum. Sürekli kendimi geliştirmeyi ihmal etmedim. Mikro kontrolörler daha yeni çıktı ondan önce devreleri tek tek yapardık. Şimdi bu sayede mikro kontrölör programlamak çocuk oyuncağı kalıyor. Hatta ilk okula giden çocuklarıma biraz zor gösetererek bunu öğreneceksiniz bu logo oyunu dedim ve açıklayıcı bilgi verdim bir saat bunu iki ayda öğreneceksiniz dedim yani biraz tehdit ettim. Ve ongün sonra geldiler baba biz yazabiliriz dediler ve üniversite öğrencilerine forumdan yardım etmeye başladılar. Hangi üniversitede okuyorsunuz diyede soranlara biz ilkokula gidiyoruz deyince şoke oluyorlardı. Şimdi üniversiteye gidecekler ilgisiz gibilir ancak zaman zaman ilgi alanlarıyla kesiştiğini görünce gelip kitaplarımı alıp okuyorlar. Kızım Astrolojiye ilgi duşduğu halde Radyo yayıncılığı ve yazılımın kendisine yardımcı olacağına inanmış ve de haklı. Amatörlük böyle birşey teşvikte ...
Şunu demik istiyorum sadece radyo ile sınırlı değil. Tüm ilimlerle Tıptan Tarıma Sanayiden Madenciliğe.... Bu bilinci gençler farkettiğinde anlayacaklar.
Şimdi sitaj için gelen gençlere bir saatlik bilgilendirme yapınca kendilerine güven geliyor ve yarışmalara girip ödül alıyorlar....
İnternet ve Cep telefonu şebekesi bayramda afette kilitleniyor ancak amatörlük kilitlenmez. Sanayininde buna ihtiyacı var daha ağırlık hüçresi yokken icat edip sanayimde kullandım. Gençlere sorarsan abi okulda görmedik diyorlar... Ticaret lisesindemi öğrendim bunları..
Çabalarınızı gönülden destekliyorum ve milletimizin herkonuda öne koşmasını sağlayacak bu konu tüm hayatı kapsıyor hatırlatmasıyla hayırlı bayramlar dilerim.
-
:'(
-
Özgür bey,
Her şeyden önce emek vererek ve eminim ki kendinizden de bir şeyler katarak ulaştığınız bir noktanın sonlandırılmasına üzüldüğümü bildirmek isterim. Uzaktan üzüntü bildirmekle bunun düzelmeyeceğinin ve sizin kadar zaman ve emek harcanamayacağının da farkındayım. Zaman alıcı ve üzerinde ciddi anlamda çalışma yapılması gereken şeyler temennilerle kalmamalıdır.
Size karşı tavır takınan kişilere de suç bulmuyorum. Okullarından veya işlerine başladıktan sonra kendisini geliştirmeyen, sabit noktalarda takılı kalıp teknolojiyi cebinde taşıdığı cep telefonunun özellikleri ile eş değer tutanlara zaten söylenecek bir şey yoktur. Zihniyet basittir. Şu an ihtiyacım yoksa yarında yok, yeni teknoloji her zaman iyidir, benim yanımdadır.
- Bu tür düşünce yapısının gelişmesinde üçüncü kişileri suçlamayı kolaylaştırmadan önce dönüp biraz da kendimize bakmamız gerekmiyor mu?
- Onları bu düşünceye iten sebepleri ortadan kaldırmak bizim görevimiz değil miydi?
- Gelişen teknolojiye ayak uydurup biz de kendimizi geliştirseydik, teknolojik gelişimin de yeni cihaz almaktan ibaret olmadığını idrak etseydik,
- TV'lerde, yazılı ve sözlü basında deprem ve benzeri afetler hariç diğer çalışmalarımızla gündeme gelseydik ve daha çok kitle tarafından tanınıyor olsaydık,
- 80 milyona yaklaşan nüfusumuzda neden hale onbinlerin üzerine çıkamadığımızı "neden bu kadar az amatör var Türkiye?" sorusunu veya "madem bu kadar önemlisiniz neden sizi hiç bir yerde görmedim, rastlamadım bunca zaman?" sorusunu soranlara verebilseydik bugün o insanlar yine aynı şeyleri düşünebilir miydi?
Bir diğer husus ise radyo amatörlüğünün kendi yapısını medeni cesaretle sorgulaması gerekliliği. Bizler şu kadar kişiyi elektronik yeterlilik konusunda yetiştirdik, şu kadar Türk amatörlerinin beyin ve emek gücü ile şu ürünleri Dünyada ilk biz geliştirdik, şu kadar yazılımı Türk amatörleri geliştirdi......bireysel çalışmalar hariç biz şunu yaptık....
İsterseniz deneyelim ve bir başlık açalım. "Biz radyo amatörleri neden önemliyiz?" diye.
- Depremde tüm haberleşme durur, bizim telsizlerimiz çalışır.
- Telsiz haberleşmesi ücretsizdir.
Yukarıdakiler hariç kaç tane birbirinden ayrı ve gerçekten olmazsa olmaz madde çıkacak hep birlikte izleyelim. Ortaya çıkan sonuç gerçek anlamda "biziz". Cevap aynı zamanda sizin onca emeğinizin neden karşılık bulmadığının cevabıdır. Teşekkürler.
-
Türkiyede Radyo amatörlüğü zaten bir teoriydi. Gerçekte hiç bir zaman var olmadı. Geçmişte 1960-70 lerde bir rüya babından bu işe yeltenen dedelerimize, omuzu kalabalıklar zaten bir şey yaptırmadılar. itiraf etmek lazım ki kendilerinde de fazla bir cevher yoktu.
Ben, bu işin geçmişine baktığımda, eski TRAC dergilerinde Hüsnü Köktürk isimli beyefendinin Verici devresi denemelerinden başka bir şey bulamadım. 1980 deki dergilerde de pek fazla bir şey yoktu. Allah razı olsun hayatta ise, o koşullarda yine de iyi denilebilirdi ama hep tekdüze kalmış şeyler, kendini aşamamış kollektörden base geri beslenen oscillator tipleri, bir birinin tekrarı şemalar..
Şimdilerde bu dedelerimizin yaşayanları, Artık "Amatör Telsizci oldular". Tanrı sizin için ayaklar yarattı yürüyün, beyin yarattı kullanın diye ama sizin uğraşmanıza gerek yok ki artık! Birileri her şeyi nasıl olsa ayağınıza getiriyorlar, paranız olsun yeterki ! 3000- 5000 dolarlık telsizleri için 50 + 40 milyon rakkam da bir şey değil hani!
Neticede Radyo Amatörlüğü Türkiyede bir nostaljik heves olmanın ötesinde bir şey değil yani! Sağlık olsun! Size bir şey olmasın, dayın dostum!